Zatürre Mikrobu, akciğerlerde meydana getirdiği iltihaplanma nedeniyle ortaya çıkan ve son derece ciddi bir hastalıktır Tıp literatüründe pnömoni olarak adlandırılan bu hastalık bakteri virüs ve parazitlerin akciğerlere yerleşmesi sonucunda ortaya çıkar.

Halk arasında zatürre olarak bilinen bu hastalık Türkiye'de ölüm sebebi olan hastalıklar arasında 5. Sırada yer alırken; enfeksiyona bağlı ölümler arasında ise 1. Sırayı çekmektedir. Zatürreye yakalanan kişilerin ölüm oranı ise %5'tir bu hiç de azımsanacak bir rakam değildir. Zatürreye neden olan virüs ve bakteriler vücuda girdiklerinde alveollerin çevresine yerleşerek o bölgede iltihaplanmalara neden olur. Hayati önem taşıyan oksijenin yönetiminde görev alan alveollerin iltihaplanması hastalığın tedavi edilmemesi ölümlere yol açabilir.

Zatürreye sebep olan 90 yakın mikroorganizmanın bulunduğu araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında 23 tanesi hastalığı oluşturma anlamında oldukça etken ve kuvvetlidir. Üç tip zatürre görülebilir. Bunların ilki ve en uygun olan zatürre mikrobudur. İkincisi daha ağır seyreden lokser zatürresidir. Üçüncü zatürre tipi ise iyi tedavi edilmeyen akciğer hastalıklarından kaynaklanan bronköpnomonedir.

Zatürre mikrobundan korunma yolları denildiğinde aklımıza ilk gelen Zatürre aşısı olarak da bilinen pnömokok aşısıdır. Koruyucu etkileri olduğu bilinen kuvvetli bir seçenektir. Pnömokok aşısı zatürreye yol açtığı bilinen 23 tip mikroorganizmaya karşı geliştirilmiş bir aşıdır. Bağışıklık sistemi zayıf kişiler kas hastalığı bulunan kişiler kronik böbrek rahatsızlığı olanlar kronik akciğer rahatsızlığı olanlar ve 65 yaş üzeri yaşlılar doktor kontrolü veya doktor tavsiyesi ile aşılanabilirler.

Zatürre mikrobu aşısı koruyucu etkisi çok yüksek bir aşıdır. Aşılama aralığı kişiye göre ve durumuna göre değişiklik gösterir mutlaka bir doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır. Aşılanma dışında sayılabilecek korunma yöntemleri arasında dengeli doğru beslenmenin yanı sıra kötü alışkanlıklar olarak bildiğimiz alkol ve sigaranın kullanılmaması gerekir.

Zatürre maalesef bulaşıcı bir hastalıktır. Fakat bu mikrobu alan herkes zatürre olmayabilir bazı bünyelerde hafif ateş ve öksürükle atlatılabilir. Son derece ciddi sonuçlar doğuran bu hastalık ise virüsün vücuda girmesi ile başlamıştır. Bu durum mikropları harekete geçirerek hastalığın oluşmasına neden olabilir. Zatürre mikrobu taşıyan insanlardan yakın temasta bulunmak veya aynı kaşık ve çatal kullanmak hastalığı kişiden kişiye geçirebilir Ayrıca vaktinde tedavi edilmeyen bronşit hastalığı da zatürreye dönüşebilir.

Zatürre tedavi yöntemi iki türlü ifade edilir. Bu iki türün birbirinden farklı belirtileri vardır.

Tipik zatürre: Ani ve gürültülü bir başlangıç ile, titreme, üşüme 39-40 dereceye ulaşan yüksek ateş, nefes alırken, batıcı göğüs ağrısı, iltihaplı balgam çıkarma ve öksürük aniden ortaya çıkar.

Atipik zatürre: Belirtiler çok sinsi bir şekilde seyreder ateş fazla yüksek değildir. İştahsızlık, halsizlik, bulantı, kusma, kas ağrıları, baş ağrıları, kuru ve inatçı öksürük ve akciğer dışı organlara ait çeşitli şikâyetler görülmektedir.

Zatürre mikrobu tedavisinde antibiyotik kullanma sıklıkla başvurulan yöntemlerden biridir.

Hastalığın tedavisinde izlenecek olan yol teşhis edilme süresi ile yakından ilgilidir. Erken teşhis konular hastalar evde tedavi edilirken geç kalındığı durumlarda hastalar hastanede hatta yoğun bakımda gözetim altında tutulmalıdır. Zamanında uygulanmayan tedavi hastalığın kolayca ilerlemesine ve farklı rahatsızlıkların olmasına neden olabilir. Bunlar arasında üst solunum yolları hastalığı, beyin zarı iltihaplanması, kalp hastalıkları, kanser ve yutkunma güçlüğü sayılabilir. Antibiyotik tedavisinin sıklıkla uygulandığı bu hastalıklarda antibiyotik alerjisi olanlar için süreç biraz uzayıp zorlaşabilir.

İnatçı virüslerin varlığı tedaviye yanıt alınmamasına neden olabilir zatürre mikrobunun neden olduğu hastalığı boyunca bol bol su içilmeli dinlenmek yapılması gerekenler arasında mutlaka alınmalı bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek gıda takviyesi hastalıkla savaşmada en iyi yardımcılardır.

Zatürre mikrobu tanısı muhakkak bir Uzman doktor tarafından konulmalıdır. Tanı koymada en önemli veri akciğerlerin dinlenmesiyle kontrol edilen solunum fonksiyonlarındaki bozukluklarıdır. Kan testi ve akciğer filmi tanı koymadan destekleyici yöntemler arasındadır.